Sınıf Yönetimi-Yapılandırmacı Yaklaşim

Yapılandırmacı Öğetim Yaklaşımın Temel Öğeleri

Zoharik (1995), yapılandırmacı öğretim yaklaşımının beş temel öğesi ol­duğunu ileri sürer. Ancak, uygulamada bu öğeler birbirlerinden tamamıyla bağımsız veya birbirlerinden kesin çizgilerle ayrılmış olarak düşünülmeme­lidir.
1.Eski bilginin harekete geçirilmesi
2.Yeni bilginin kazanılması
3.Bilginin anlaşılması: Bir bireyin dışarıdan edindiği bilgiye kendi zih­ninde anlam verme süreci başlıca iki şekilde gerçekleşir: 
a.                Belli bir alanda edinilen bilgi, bireyin daha önceki öğrendikleriyle çelişmiyor ve belli bir zihinsel şemaya uyuyorsa, bu bilgi, bireyin bel­leğine olduğu gibi kaydedilir.
b.            Belli bir alanda edinilen bilgi, bireyin daha önceki öğrendikleriyle çe­lişiyor ve belli bir zihinsel şemaya uymuyorsa, bu durumda bireyin bu bilgiyi belleğe kaydetmesi için zihninde yeni düzenlemeler yap­ması ve yeni bir dengeyi oluşturması gerekir.
4.                Bilginin uygulanması: Strong, Silver ve Robinson (1995), öğrencilerin bu etkinliklerde başlıca dört amaçlan olduğunu gözlemişlerdir:
a.                Başarı; öğrencilerin belli bir konudaki beceri gereksinimi,
b.               Merak; öğrencilerin belli bir konuyu anlama ve kavrama gereksinimi;
c.               Özgünlük-, öğrencilerin belli bir konuya ilişkin bireysel katkı gereksi­nimi,
d.               Etkileşim; öğrencilerin belli bir konuda başkalarıyla karşılıklı iletişim ve etkileşime girme gereksinimi.
5. Bilginin farkında olunması: Jonassen v.d., (2000), yapılandırmacı öğ­renme çevrelerinin amaçlarının şu özelliklerden oluştuğunu belirtmektedir: oluşturucu, isteklilik, karmaşıklık, otantiklik, işbirlikçilik (Gürol ve Demirli, 2004). Jonassen (2004)’e göre öğrenme ortamları aşağıdaki özellikleri taşı­malı ve aralarında etkileşim sağlanmalıdır.
Etkin: Öğrenenler, öğrenme aşamalarında nesnelerin etkin olarak ken­dileri kullanıyor olmalı, aynı öğrenme ortamındaki diğer bireylerle paylaşı­ma gitmeli ve ne yapıyor oldukları ile ilgili yansıtıcı düşünme gerçekleştir­melidirler.
Yapılandırıcı: öğrenenler yeni fikirleri öncül bilgileri ile birleştirerek öğ­renmelidirler. Bir şeyleri açıklamaya yönelik kurmaya çalıştıkları yapı baş­langıçta basit tutulmalı, ancak yaşantı, öğretmen desteği ve yansıtıcı düşün­me yoluyla gitgide daha karmaşık hale getirilmelidir.
İşbirlikçilik: Bireyler, gerçek yaşantıda toplum içinde diğerlerinin bece­rilerini modelleyerek, gözleyerek ve paylaşarak öğrenirler. Aynı ortam sınıf içinde de yaratılmalı, öğrenenlerin birbirlerine destek olmalarına olanak sağlanmalıdır.
İstendik: Öğrenme ortamları, öğrenenlerin hedeflerinin ne olduğunu açıkça ortaya koymalarını destekleyici nitelikte olmalıdır.
Karmaşık: Gerçek dünyada sorunlar basit ve tek boyuttan oluşmayabilir. Bu yüzden öğrenenlere basit sorunların yanı sıra, karmaşık ve kötü düzen­lenmiş sorunları da çözme fırsatı sağlanmalıdır.
Bağlamsal: Kavramları, soyutlanmış ve ortak bağlamından uzaklaştırıl­mış kavanozlara koyarak öğretim ortamına getirmek yerine, olabildiğince anlamlı gerçek hayat örnekleri ile öğrencilere vermek gerekir.
Konuşmaya dayalı: Öğrenmenin toplumsal boyutunu göz önüne alarak öğretim ortamındaki öğrencilerin sürekli olarak etkileşimde bulunmalarına olanak sağlanmalıdır.
Tablo 1
Geleneksel ve Yapılandırmacı Sınıf Ortamları
Geleneksel Sınıflar
Yapılandırmacı Sınıflar
1.       Tümevarımadır
2.       Önceden hazırlanmış bir öğre­tim programına sıkı sıkıya bağ­lılık vardır.
3.       Eğitim programıyla ilgili etkin­likler ders kitaplarıyla ilgilidir.
4.       Öğrenciler, öğretmenin bilgiy­le dolduracağı boş depolar olarak algılanırlar
5.       Öğretmenler bilgiyi öğrencile­re aktaran yegane kaynak ola­rak algılanır.
6.       Öğretmenler öğrenci başarısı­nı ve öğrenmesini değerlen­dirmek için sorulara kesin ve doğru yanıt bekler.
7.       Öğrenci değerlendirmesi, ta­mamıyla öğretimden ayrı bir süreç olarak algılanır ve genel­likle testlerle eğitim progra­mının sonunda gerçekleştirilir.
8.      Öğrenciler sınıfta genellikle yalnız çalışırlar
1.       Tümdengelimcidir.
2.       Öğretim sürecinde öğrencile­rin istekleri, ilgileri, ihtiyaçları ve çeşitli konularla ilgili soru­ları geniş yer tutar
3.       Eğitim programıyla ilgili et­kinlikler, geniş ölçüde birincil derecedeki kaynaklara daya­nır.
4.       Öğrenciler kendi öğrenmele­rinden sorumlu olan, çevre­den edindikleri bilgilere kendi zihinlerinde anlam veren ve bu nedenle de öğretimde et­kin olan bireyle olarak algıla­nır.
5.       Öğretmenler, öğrenme süre­cinde bir öğrenen olarak, öğ­rencilerle karşılıklı etkileşime girerler ve öğrenme çevresini düzenlerler.
6.       Öğretmenler öğrencilerin bel­li bir konuda çeşitli görüş ve fikirlerini anlamak için çaba harcarlar.
7.       Değerlendirme öğretim süreci devam ederken, öğretmen gözlemleri, öğrenci çalışmala­rının toplanması ile yapılır.
8.      Öğrenciler genellikle sınıf içinde ve diğerleriyle birlikte çalışırlar

 

Kaynak: Saban, 2004:178.

 

Yansıtıcı düşünme: Öğrenenler ne yaptıkları, ne kararlar aldıkları, kul­landıkları stratejiler ve buldukları yanıtlar hakkında sürekli olarak düşün­melidir. Ne öğrendiklerini netleştirdikten sonraki öğrenmelerde yeni yapılar kurmaları kolaylaşacaktır (Jonassen, 2004).

Yorum bırakın